15 Aralık 2010 Çarşamba

Çin edebiyat tarihi

  Çin edebiyat tarihinde, "Kültür devrimi" dönemine kadar iki ana eğilim gözlemlenir. Kimi zaman birinin, kimi zaman da diğerinin egemen olduğu bu iki eğilim, iki varoluş kavramıyla özdeşleşir. Bunlardan biri konfuçiusçu anlayışa (ahlaksal, siyasal, demokratik ve çoğu zaman üslupta yalınlığı öngören sıradan eğilim), diğeri ise taocu anlayışa (estetikçi, daha aristokratik, kaçışa ve saf şiire yönelik bir duyarlığın temsilcisi olan eğilim) bağlanabilir. Ancak, bu iki temel tavrın altında daima derin bir köylü ırkı duygusu yatar: insan toplumunun doğa ile dayanışması. Çin edebiyatının ruhu özellikle tarih ve şiir alanlarında ortaya çıkar. Bilinen en eski metinlerde de bile bu iki türün örnekleri-, ne rastlanır; bunların coşku ve yetenekle işlenmediği hiçbir dönem yoktur. Çin şiir geleneği, 25 yüzyılı aşkın bir süredir halkın tükenmez esin kaynaklarıyla beslenmiştir. Dize klasiğinde yer alan köylü şarkılarından bu yana, halk, şiirin hem kökenini, hem de amacını oluşturur. Daha sonra ortaya çıkan bütün diğer türler, yarı şarkılı, yarı sözlü tiyatro oyunları çoğunlukla şiirlerle iç içe geçmiş romanlar, ritimli nazım öykülerden sahne yapıtlarına dek halk sanatları, aydınlararası kişisel mektuplaşmalar, imparatorluk sınavlarının konuları hep şiirle dolup taşar. Basit çocuk şarkıları, sayışmalar, ince ince işlenmiş dörtlükler, tekerlemelere, eskiçağ taklidi resmi ilahiler, yeni yıl dilekleri, ritimli ve uyaklı şiirsel betimlemeler Çin'de her zaman ve her yerde var olmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder