15 Aralık 2010 Çarşamba

Tanglar (618-907)

Tanglar (618-907)imparatorluğun siyasal bakımdan genişlediği bu görkemli dönem, kültür açısından da büyük bir verimlilik sağladı. Edebiyat alanında, bütün türleri kapsayan bir patlama yaşandı. Yaklaşık 2 300 şairin 50 000 şiir yazdığı bu altın çağda, 5 ya da 7 adımlı düzenli şiir, en mükemmel örneklerini 4 ya da 8 dizeli şiirlerin oluşturduğu zor prozodili şiire üstün geldi.
Dönemin iki büyük adı Li Bo ve Du Fu idi. Bu iki arkadaş, birbirinden alabildiğine farklıydı. Göklerden yeryüzüne inmiş gizemli dâhi Li Bo, gerek yaşantısında, gerek şiirlerinde her türlü sınırlandırmaya karşı çıktı. Oysa Du Fu, halkın ve imparatorun hizmetindeki şair, halktan bir kişi olma yolundaki konfuçiusçu ülküyü gerçekleştirmek için çaba harcamıştı. Bunu izleyen yüzyıla mührünü vuran şair ise, imparator Şüenzong'un umutsuz aşklarını dile getiren, zayıfları ve ezilenleri savunan, ayrıca, gündelik yaşam sahnelerini betimleyip bir tas çay içmenin keyfini de dile getirmeyi başarabilen Bo Cüyi'dir. Bu şair, hem siyaset mesleğinde yükselen, hem de Konfuçius'un "şair-yüksek memur bireşimi" ülküsünü kişiliğinde gerçekleştiren ender edebiyatçılardan biriydi. IX. yy.'ın sonlarına doğru sülalenin parlaklığı yavaş yavaş bir anıya dönüşürken, Li Şangyin başta olmak üzere birçok şair övgüler düzen, çiçeklerle kokulan, rüzgârlarla bulutu anlatan saray şiirine yöneldiler
IX. yy. başlarında, Han Yü (768-824) ve Liu Zongyüen (773-819), "eski düzyazı" hareketini başlattılar. Amaçları, "koşut üslup" (pienvın) yerine, isa'dan önceki çağlarda kaleme alınmış eski yazıtlardan esinlenilen bir dili egemen kılmaktı. Zaten, koşut üslup getirdiği aşırılıklarla, çok karmaşıklaşmış ve şişirilmiş bir edebiyata dönüşmekte gecikmemişti; ayrıca, abartma ve bilgelik, düşüncenin cılızlığını gizlemeye yetmiyordu. Bu üslupta, edebiyat eleştirisi klasiklerinden başka kaleme alınmış bir başyapıta rastlanmaz; bunun, yazarların hayal gücünü ve yaratıcılığını öldürdüğü anlaşılmaktadır. Han Yü, iletilecek "mesaj"ı öne çıkarmakla, yalnızca oluşturulan düşüncenin değil, aynı zamanda açık ve özlü bir dilin de gerekliliğini ortaya koyuyordu. Han Yü ve Liu Zongyüen, her biri kendine özgü biçimde, hem betimlemelerde hem de felsefi ya da siyasal açımlamalarda eski üslubun (guvın) getirdiği olanakların parlak örneklerini yarattılar. Öte yandan, paralel üslup canlılığını korudu; eski üslubun imparatorluk sınavlarında, paralel üslubun yerini resmen alması ise, ancak birkaç yüzyıl sonra gerçekleşti. Tang dönemini bitirirken, bu dönemde gün ışığına çıkan sevimli öyküleri de anmak gerekir. Bir önceki dönemin fantastik fıkralarından kaynaklanan, bu inceden inceye işlenmiş küçük mücevherler, aşk ya da kahramanlıkla, hortlaklarla ya da cinlerle ilgiliydi ve eğitmek değil hoşça vakit geçirtmek amacıyla tasarlanmışlardı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder