15 Aralık 2010 Çarşamba

Songlar (960-1279)

Song sülalesi döneminde, baskı tezgâhlarının yaygınlaşması ve kültür düzeyinin yükselmesi, "notlar" diye adlandırılan iddiasız yeni bir edebiyat türünün doğup gelişmesine olanak tanıdı; bu türde, okurların ansiklopedik merakını gidermek için her türlü konu ele alınıyordu. Temalara ya da çağlara göre sınıflandırılmış ilk büyük ansiklopediler bu dönemde basıldı; ama geçmişin tüm yapıtlarının bu biçimde ortaya konması, yaratıcılığı durdurmadı.
Song döneminin aydınlarının çoğu evrensel birer dehaydı; edebiyat da çaldıkları sazın tek bir telinden başka bir şey değildi. Tanglar'ın yeni tarihi ve Beş sülalenin yeni tarihi adlı yapıtların hazırlanması çalışmalarını yöneten başbakan Ou-yang Şiu, aynı zamanda duyarlı bir şair ve sanatsal düzyazının büyük bir ustasıydı. Onun siyasal hasmı Vang Anşi ise, çağdaşlarının iktisadi ve toplumsal yaşamını altüst etmekle yetinmeyip doğa üstüne birçok şiirle birkaç antoloji kaleme aldı.
Ouyang Şiu'nun öğrencisi ve hayranı Su Dongpo, şüphesiz çağının en büyük evrensel dehasıydı. Belirleyici bir siyasal etkisi olamadıysa da kaligrafiyi, bambu resimleri sanatını ve özellikle de düzyazı ve şiir sanatlarını yeniledi. Onun fırçası altında tüm kurallar yumuşadı ve artık hissedilmez oldu, her şey özgürleşti ve tüm biçimler tüm düşüncelere uydu. Kırmızı yalıyarın Fu'su adlı iki bölümlük yapıtında düzyazı ile şiiri, günle gecenin iç içe geçmesi gibi birbiri içinde eritti ve okurun, evrenin sürekliliğini tüm değişimleri ve akan zaman içinde hissetmesini sağladı. Su Dongpo ayrıca, düzensiz nazımla, bir ezgiye uygun biçimde söylenmek üzere yazılmış, ci adı verilen ve o dönem çok sevilen güzel şiirler yazdı. Bu şiirler, bugün bulunamayacak biçimde kaybolan melodileri olmasa bile, son derece ahenkli yumuşak ve ritme çok büyük ağırlık veren yapıtlardır. Düzenli şiir ise bu dönemde, ülkesinin trajik kaderinden derinlemesine etkilenen büyük yurtsever ve verimli şair Lu You gibi yetenekler tarafından ustalıkla temsil edildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder